Yazıma başlamadan önce şunu belirtmeliyimki Katar , bugüne kadar belki de en etkilendiğim ve zaman geçirmekten keyif aldığım ülkelerin başında geliyor . Sahip olduğu otantik havanın yanında yeni dönem gereksinimlerini yansıtan ve her çeşit kültürü içinde barındıran butik bir masal diyarıydı benim için.Ayrıca bu güzel geziyi kardeşim kadar kıymetli bir dostumla Emre PEKTAŞ'la gerçekleştirmiş olmak da ayrı bir mutluluktu...
Havaalanında uzun süre aktarma beklemesi yapmamak ve İstanbul'la özlem gidermek adına aynı gün gitmedik Katar'a. İlk seferimiz Antalya-İstanbul arasındaydı...
Ertesi gün tekrar düştük yollara planlar rotalar ve kafamızdaki deli sorularla uçaktaki yerimizi aldık.
Sabaha karşı Doha havaalanında ulaşıyoruz Şunu belirtmeliyim ki bugüne kadar gördüğüm en etkileyici havaalanlarından birisiydi
Dışarıya çıkar çıkmaz nemli ve sıcak hava kendini hissettiriyor. Maceracı ruhumuzu dinleyip atlıyoruz bir halk otobüsüne ve kalacağımız otele ulaşıyoruz.
Yapacaklarımızı çok önceden planlamış olmanın verdiği rahatlıkla nelerle karşılaşacağımızı merak ediyoruz.
Otelimize yerleştikten sonra kısa bir dinlenme molasının ardından atıyoruz kendimizi şehrin sokaklarına Farklı mutfakların lezzetleri marketlerin çeşitliliğinin yanında benzin istasyonundaki araç kuyruğu dikkatimizi çekiyor hemen Akaryakıtın bu kadar ucuz olduğu ülkede bu duruma şaşırmamak gerek sanırım !!
Yiyecek bir şeyler aldıktan sonra dinlenmek üzere otelimize dönüyoruz Hava biraz serinleyene kadar dışarı çıkmamaya karar verirken kapalı havuzumuzda seyri şehir sefası yapıyoruz : )
Bu gezi için yaklaşık bir hafta ayırmış ve her günü ayrı planlamıştık İlk günün akşamında Arapça
pazar yeri anlamına gelen Souq Wakıf tayız.
Geçmişte bedevilerin hayvanlarını ve yünlerini getirip takas yaptığı , ihtiyaçlarını karşıladığı bu tarihi mekanın büyük bir kısmı çıkan yangında yok olsa da kalan kısmı hala turistlerin ve halkın ilgi odağı..
Bu koşturmaca içerisinde acıktığımızı fark ediyor hemen halkın arasına karışıp yerel bir dürümcüye oturuveriyoruz
İlk günümüzü harika anılarla noktaladıktan sonra ertesi günün planlarını gözden geçiriyoruz Bu ülkede yapılacak çok şey var ! Safari turumuz çöldeki bedevileri ziyaret dünyaca ünlü ultra lüx Banana Island , kumul safari sonrası çölün denizle buluştuğu nokta da yüzme keyfi, müzeler ,insan yapımı yapay bir ada olan Pearl ve daha niceleri ...
Şimdilerde ara ara da olsa görüştüğüm seyahatlerden tanıdığım kişiler listesinde olan Ken kaldığımız otelin resepsiyonistiydi ve merakla beklediğimiz gezimizin çöl ayağı için arkadaşını çağırmasıyla maceramız başladı.
Bir yandan yol boyunca ülke ve insanlarıyla ilgili bilgi aldığımız rehberimizi dinlerken öte yandan kulağım radyodaki İngilizce haberlerde. Derken petrol rafinerilerinin yanından geçiyoruz...
ve işte sonunda bedevilerin yanındayız Macera başlasın!!
Kısa bir sohbetin ardından belki de ömrümüzün sonuna kadar unutamayacağımız bir heyecan başlıyor Jeepimize geçiyoruz
Kum tepeleri arasında heyecan verici dakikaları geride bıraktıktan sonra araç sürücümüz bizden tam not alıyor Tabi daha bitmedi Şimdi de kısa bir yüzme molası için çöl ve denizin birleşme noktasına gidiyoruz Su alışılmışın dışında biraz daha tuzlu mu diye düşünürken durumu bize Emre'nin babası Kazım Amca telefonda açıklıyor...
Unutulmaz anılarla günü noktalarken akşam yemeğimiz için bir yemen restoranını seçiyoruz
amacımız kaldığımız süre boyunca farklı mutfakları da denemeden dönmemek.
Bol baharatlı pilav ve et yemeklerinin ağırlıkta olduğu menüsünden seçimimizi yapıyoruz
Ertesi sabah kahvaltı için otelimize yakın bir güzergahta bulunan küçük bir tayvan lokantasına gidiyoruz
Çıkışta ikram edilen bizim burada pasta süslerinde kullandığımız minik tatlıları orada kaşıkla avuca döküp ikram olarak veriyorlar Kahvaltı sırasında gözümün takıldığı video klipler oldukça ilginç bizdeki 90 yılların videolarını andırıyor...
Günün ağarmasıyla sıradaki durağımız lüx ve şatafatın hüküm sürdüğü meşhur Banana Island!
Villa konseptli konaklama seçenekleri dünya mutfağını barındıran restoranları eşsiz plajı ve farklı aktivite olanaklarıyla bizi bekleyen keyifli bir gün daha limandan bizi alan ve ikramlarıyla hafızama kazınan lüks teknemizle başlıyor!!!
Sahildeki deniz kabuklarından bazılarını hatıra amaçlı yanımıza aldıktan sonra adanın eşsiz lezzetlerini tatmaya koyuluyoruz
Rüya gibi geçen günlerin ardından listemizin yarılandığını farkediyoruz Evet evet daha anca yarıladık!!
Ertesi günümüzü müzelere ayrıyoruz İslam Eserleri Müzesi gibi birbirinden özel ve etkileyici yapıları ziyaret ederken Arabistan'a komşu olan bu güzel ülkede ibadet etmeninde huzurunu yaşama fırsatı da buluyoruz.
Derken yeni arkadaşlar listesine başkları da ekleniyor
Zamanımızı iyi kullanmaya çalışıyoruz Biraz yorulmuş olsak da sıradaki durağımız bizde merak uyandırmaya devam ediyor yapay bir ada olan ve Venediği andıran Pearl.
ve geldik gezimizin son durağına içimizde bitecek olmasının verdiği buruklukla beraber hala konaklayacağımız yeni otelimizin ve etrafındaki devasa gökdelenlerin merakı var
Ayrıca kordonun ve manzarasının güzelliğini de söylemeden geçmemeliyim sanırım
Kısa süre sonra otelimize ulaşıyoruz
Havuzun ve güneşin tadını bol bol çıkardıktan sonra artık dönüş hazırlığına geçiyoruz Gezilecek ve keşfedilecek o kadar çok yer varken normalde aynı rotalara tekrar gitmek istemeyen ben Bu sefer aynı düşünmüyorum Emre'de bu konuda bana katılıyor.Bu ülke kendine has büyüsüyle insanı hayran bırakıyor...